Ameliyat sonrasında bakım gerektiren yaralar, çeşitli sebeplerle vücutta oluşan yaralar gibi hijyenik ortam gerektiren bakımları kendi evinizin hijyeninde alabilirsiniz. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde deneyimli personelimiz ile pansuman , yara bakımı gibi hizmetler konusunda yanınızdayız.

Diyabetik ayak bakımı

Diyabet hastalığının en sık etkilenen organlarından biri olan ayaklar belirli periyotlarla kontrolleri önerilen uzuvların başında gelir. Özellikle diyabet hastalarının duyusal nöropati sonucu ağrı, yara ve enfeksiyon gibi durumları hissetmemeleri, ayaklarında önemli sağlık problemlerini meydana getirebilmektedir. Hastalığın neden olduğu dolaşım sorunları ayaklardaki damarların tıkanmasına ve sinir hasarına zemin hazırlamaktadır. Bu gibi durumlar, ayağın kesilmesi veya kangren olması gibi sonuçlar doğurmakta, hastanın yaşamsal sağlığı olumsuz yönde etkilenmektedir.

project-healthcare-yara-bakım-1

Diyabetik ayak problemi genellikle;
• Kan akışı zayıf olan,
• Ayaklarında sinir hasarı bulunan,
• Uzun süredir diyabet tedavisi gören, ,
• 60 yaş üzeri,
• Kilo sorunu bulunan,
• Yüksek kolesterol veya yüksek tansiyonu mevcut kişilerde görülür.

Diyabetik ayak bakımında yaranın seviyesi Wagner sınıflandırması olarak adlandırılan bir sıralamaya göre belirlenir;
• Evre 0: Cildin sağlıklı olduğu evredir.
• Evre 1: Ülserin yüzeyel olarak bulunduğu evredir.
• Evre 2: Ülserin derinleştiği evredir.
• Evre 3: Ülserin kemik tutulumu yapması durumudur.
• Evre 4: Ülserin ön ayak kısmında (ayak veya parmak ucunda) kangrene neden olduğu evredir.
• Evre 5: Ülserin ayağın tamamına yayılarak kangrene yol açmasıdır.

Diyabetik ayak bakımı, yara gelişiminin yaşandığı bölge üzerinde yapılan tedaviler ve gerekli durumlarda tabanlık – ayakkabı kullanımı şeklinde yapılır. Hastaya enfeksiyon saptanan bölgenin hızlı bir biçimde iyileşmesi için antibiyotik önerilebilmektedir. Ayağı besleyen damarlardaki darlık ve tıkanıklık tespit edildikten sonra endovasküler yöntemle ya da cerrahi müdahale ile yeniden kan akışının sağlanması mümkün hale gelmektedir. Gerekli durumlarda enfekte ve ölü dokular onarılmakta, yarının en kısa sürede iyileşmesi için girişimlerde bulunulmaktadır.

project-healthcare-yara-bakım-2

Post-op insizyon

İnsizyon veya diğer adıyla kesi işlemi, postoperatif komplikasyonları önlenebilmesi adına yapılan müdahaleleri kapsamaktadır. Transvers, vertikal ve oblik insizyon olarak adlandırılan 3 farklı insizyon çeşidi içerisinden hangisinin tercih edileceğini belirleyen etken, kesinin yapılacağı bölgedir.
Bası yarası bakımı

Bası yarası, vücudun belirli bir bölgesinde basınç veya sürtünme etkisiyle oluşan, ağırlıklı olarak kemik çıkıntılarında gözlemlenen deri altı doku hasarı olarak adlandırılır. Genellikle yatalak hastalarda veya tekerlekli sandalye kullanan hastalarda oluşan bası yaraları kalça, omurga, kuyruk sokumu, kürek kemiği, bacakların arka kısmı gibi bölgelerde sıklıkla görülür. Alanında uzman sağlık personelleri ve doktorlar tarafından tedavi edilmesi önerilen bası yaralarının ilk adımında sürtünmeyi ve basıncı azaltmaya yönelik girişimlerde bulunulur. Yaranın derinliğine göre ilgili bölgenin pansumanı ve temizliği yapılır. Yara bakımına yönelik tıbbi ilaçlarla ve ağrıyı kontrol altında tutacak medikal ürünlerle hastanın probleminin giderilmesi hedeflenir.

Bası yarasının iyileşmesi için uygulanan pansuman işlemi, yaranın enfeksiyon kapmaması veya hastada farklı komplikasyonlarla karşılaşmamak için yapılır. Özellikle kanamanın durdurulması ve pıhtılaşma oluşumunun sağlanabilmesi iyileşme sürecini hızlandıran bir etkendir. Bu süreçte hastanın yaşı, kullandığı ilaçlar, yaşamsal alışkanlıkları, beslenme tarzı ve dokunun karşılaştığı mekanik hasar (sürtünme ve basınç gibi) da iyileşme üzerinde etkili olmaktadır.

Konu sağlıksa biz oradayız.

Evde yara bakımı & pansuman hakkında detaylı bilgi almak için bize ulaşın.

Selülit yara bakımı

Selülit, vücudun pek çok yerinde ortaya çıkabilen ancak genellikle ayaklarda ve yüzde görülen metabolik bir bozukluktur. Selülit nedeniyle enfeksiyon oluşan alanlarda kimi zaman ağrı, kızarıklık ve ateş gibi istenmeyen durumlarla karşılaşılabilmektedir. Bu gibi durumlar karşısında ayaklarda yara oluşumu gözlemlenir ve tedavisi için tıbbi bir müdahale gerekli olur. Selülit enfeksiyonu için yapılan yara bakımı ile hastanın karşılaşmış olduğu sağlık problemi kontrol altına alınabilmektedir.

Pansuman

Yaranın tüm dış etkilere karşı korunmasını önlemek ve sterilize edilmesini sağlamak amacıyla yapılan pansuman, enfeksiyon oluşumunun engellenmesini mümkün kılan tıbbi girişimlerin başında gelir. Bu alanda uzman bir doktor veya hemşire tarafından uygulanması gereken pansuman işleminde kişisel hijyen oldukça önemli bir konudur. İşlem öncesinde ellerin yıkanması ve eldiven takılarak gerekli hijyen koşullarının sağlanması gereklidir. Dikişli yaraların veya açık yaraların pansumanı için yaranın tedavisini üstlenen sağlık personellerinden destek alınması önerilir. Özellikle ilgili bölgede herhangi bir enfeksiyon oluşumunun önlenmesi adına pansumanın belirli aralıklarla tekrar edilmesi gereklidir.

Sütur Atılması

Cerrahi kesilerin kapatılması için tercih edilen sütür tekniği makas, portegü ve penset vb. aletlerle yapılan bir uygulamadır. Sütür seçiminde etkili olan unsurların başında yaranın anatomik lokalizasyonu ve biyolojik yapısı gelir. Diğer adıyla “dikiş atma” olarak da bilinen sütür atma işleminde sütürun dokudan düzgün bir biçimde geçmesi, kolay düğümlenebilir olması ve düğümün stabilliği dikkate alınır. Eklem yüzeyine, yüzdeki yaralara, cilde veya cilt altında sütür atılırken farklı teknikler kullanılır. Cilt çizgilerine ve cilt hatlarına uygun olarak atılması gereken sütürün doku travması oluşum riski oluşturmaması önceliktir.

project-healthcare-yara-bakım-3

Sütür alınması

Steril koşullar altında yapılması gereken sütür alma işlemi, genellikle ameliyat olan hastaların veya dikişin gerekli olduğu vakaların bistüri ve pens yardımıyla dikişlerinin alınması işlemi olarak adlandırılır. Sütür atma işlemi için belirlenen zaman aralığı dikişin yer aldığı lokalizasyona göre farklılık gösterir. Kol, bacak ve eklemlerde dikiş alma zamanı 10-14 gün arasında değişebildiği gibi kafa derisi veya deri altı dokular ile gövde için geçerli süre 7-10 gün arasında farklılık gösterebilmektedir.

Apse drenajı

Genellikle karın içi, akciğer, karaciğer, böbrek gibi organlara yerleşen ve vücudun farklı uzuvlarında da görülebilen apseler, girişimsel radyologlar tarafından tedavi edilen problemlerden biridir. Cerrahi apse drenajı ve perkütan apse drenajı olarak adlandırılan vakalarda apsenin oluşum alanına göre lokal anestezi veya genel anestezi gibi yöntemler tercih edilir. Apse drenajlarının boyutuna bağlı olarak, antibiyotik kullanımının yetersiz kaldığı durumlarda başvurulan bu gibi girişimlerin başarı oranı oldukça yüksektir. Uygulamada amaç, apsenin yeniden oluşumunun önlenmesi ve iltihaba neden olan dokunun yok edilmesidir.